‘’TOPARLAN BIRAKMA KENDİNİ’’
Z kuşağının oldukça hakim olduğu bu cümleyi birçoğunuz duymuşsunuzdur. Kendinize bu cümleyi kurduğunuz hiç oldu mu? Yaşadığınız zor olaylardan sonra kendi içinize bakıp adeta dağılan o benliğinizi toparlamak…
Yaşamımız büyüklü küçüklü zor olaylarla doludur. Ve her zorluk her insanda farklı bir iz bırakır. Bireylerin zorluklara verdikleri tepkiler, bunlarla baş etme becerileri de bireyden bireye değişmektedir.
Kendini toparlama gücü olumsuzluklara karşın başarılı olabilen ve bu zorluğa rağmen ayakta kalabilen, yeni durumlara uyum sağlayan bireyleri işaret etmektedir. Latince ‘’resiliens’’ yılmaz, sağlam anlamına gelmekte. Esneklik ve eski hale kolayca dönmek… Bazı araştırmacılar kendini toparlama gücünü, yılmazlık ya da psikolojik sağlamlık olarak da tanımlıyor. Fakat bana göre en güzel karşılığını ‘’kendini toparlama gücü’’ olarak buluyor. Yılmaz bireyler hacıyatmazlara benzetiliyor ; aldıkları darbelere karşı yıkılmayan, ayağa kalkan.
Araştırmacılar yılmazlık kavramından bahsedebilmek için yaşamda zorlu bir olay yaşamanın ve bununla baş etmiş olmanın şart olduğunu söylüyor.
Peki hangi bireyler bu zorlu yaşam olaylarıyla baş edip kendilerini toparlayabiliyor ya da hangileri bu konuda zorlanıyor? Problem çözme ve stresle başa çıkma becerisine sahip, sosyal becerileri olan, mizah kapasitesi, uyum, iyimserlik, empati becerisi, özyeterliği ve benlik saygısı yüksek bireylerin kendini toparlama gücü yüksekken; stresle ve problemle baş etme becerisi düşük, kronik hastalıkları olan, bağımlı, şiddet eğilimi olan, düşük zihinsel kapasiteye sahip, erken yaşta cinsel deneyim yaşamış, ihmal ve istismara maruz kalmış, psikolojik sorunlar yaşayan bireylerin kendini toparlama gücü düşüktür.
Psikolojik olarak sağlam bir birey için şüphesiz ‘’ailede yılmazlık’’ kavramından da bahsetmeliyiz. Problemlerle başa çıkabilen ve yeni durumlara uyum sağlayabilen aileler olmak da yılmazlık adına çok çok önemlidir. Yılmaz bir ailede büyüyen bireyler olumlu duyguları daha fazla yaşayan, sosyal yeterliği yüksek, problem çözme becerileri yüksek, iyimser, umut ve şükran duyguları ile yetişmiş bireyler olacaktır. Şiddetin olduğu, dağılmış bir aileye sahip, eğitim düzeyi düşük, düşük sosyoekonomik seviyede olan, suç işlemiş bireylerin olduğu, ebeveyn kaybının olduğu, kronik ya da psikolojik hastalıklara sahip ailelerde ise kendini toparlama gücü adına riskler söz konusudur.
Toplumsal olarak yılmaz bireyler yetiştirmek adına çocuk ebeveyn ilişkilerini güçlendirmek, anne baba eğitimleri düzenlemek, problem çözme becerilerini kazandırmak, sosyal becerilere de en az akademik beceriler kadar önem vermek, şiddete ve akran zorbalığına karşı toplumu bilinçlendirmek, ihmal ve istismara dur demek, okul- veli- öğrenci ilişkilerini kuvvetlendirmek, değerler eğitimi konusunda özen göstermek oldukça önemli. Yoksulluğun, ihmalin, şiddetin ve istismarın olmadığı; bireylerin yasalarla, sosyal çalışmalarla korunduğu bir dünya yaratabilmek kendini toparlama gücüne sahip bireyler yetiştirmenin ön koşuludur.
Yazar
Burcu ÖZÇELİK
Psikolojik Danışman