Kaygı Bozukluğu Nedir?
Kaygı bozukluğu, toplumda bilinen diğer ismiyle anksiyete bozukluğu yoğun, sürekli devam eden bir endişe hali, devamlı felaket bekleme ve günlük hayatta rastlanılan durumlara karşı korku hissetmek olarak tanımlanabilir. Kaygı, beynimizin bizi günlük sorunlarla baş edebilmemiz için hazırlama, potansiyel tehlikeler konusunda bizi uyarma, stresle baş edebilme ve hızlı karar vermemize ortam sağlama şeklidir. Günlük hayatımızda zaman zaman kaygılanmamız normaldir fakat kaygı bozukluğuna sahip kişilerin endişeleri genellikle gerçekçi değildir veya endişe düzeyi endişe edilen durumla orantısızdır.
Kaygı Bozukluğunun Nedenleri ve Risk Faktörleri Nelerdir?
Yapılan araştırmalar sonucu kaygı bozukluğunun biyolojik ve çevresel etkenlerin etkileşimiyle ve kişinin iç stresiyle baş edememesi sonucu ortaya çıktığı görülmüştür. Ebeveynlerden birinin kaygı bozukluğuna sahip olması, çevresel travmalar (fiziksel, cinsel istismar), sevilen birinin ölümü, madde bağımlılığı, belirli kişilik tiplerine sahip olmak, olumsuz kişilik algısı, özgüvensizlik, saldırıya uğramış olmak, depresyonda olmak, kullanılan bazı ilaçların yan etkileri, kalp, akciğer, tiroid, şeker gibi sağlık sorunlarına sahip olmak kaygı bozukluğu yaşanmasına neden olan başlıca risk faktörleridir.
Kaygı Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?
Aşağıda maddelenen belirtiler başlıca kaygı bozukluğu belirtileridir. Tanı konulabilmesi için semptomların çoğunun 6 aydır devam ediyor olması gerekir.
- Sürekli gerginlik, panik, huzursuzluk ve köşeye sıkışmışlık hissi
- Titreme, terleme
- Kolayca yorulmak
- Kalp atışlarının hızlanması
- Hızlı nefes alıp verme, nefes darlığı yaşamak
- Kaygı hissetmemize neden olan durumdan veya olaydan başka bir şeye odaklanamama
- Baş dönmesi
- Mide – bağırsak sıkıntıları
- Uyku problemleri
- Kaygı hissi veren durumdan veya olaydan kaçma isteği
Bir sonraki yazımızda kaygı bozukluğunun türleri ve tedavi yöntemleriyle ilgili aklınıza takılan sorulara cevap bulabilirsiniz.
Psikolog Gözde Nur ŞAHİN