Birincisi, kendimiz hakkında düşünmek, istemediğimiz şeylere hayır demek, sevmediğimiz durumları ifade ettiğimizde bencillik gibi görürüz. Kimseyi üzmemeyi, kendi dileklerimizi ertelemeyi ve diğerini kendimizden üstün tutmayı görevimiz olarak görmezsek, kendimizi bencillik ve nankörlükle suçlarız. Ancak, bu bencillik kavramının onlarla çok ilgisi yoktur.
Bencilliği “bencillik” ten ayıran çizgi, birinin diğerinin çukurunu kazması, kendi çıkarları uğruna diğerinin haklarını gasp etmesi ve kendisi dışında herkesi görmezden gelmesidir. Aynı şekilde, bunları bir başkası için kendine yapmıyor. Bencil insanlar buna daha bağımlı ve bu durumu bağımlılık düzeyinde yaşıyor. Kişi madde, nesne ya da başkası değildir;
güçlü bir şekilde kendi kendine bağımlıdır. Bencilliği kendine bağımlılıktan ayıran bir sınır vardır. Kişinin kendi haklarını savunması, kendini, değerlerini, inançlarını ve duygularını kendi penceresinden ifade etmesi, kendini tezahür ettirebilmekle ilgili değildir. Bağımlıyım;
“Ben” anlamında bencillik tam tersine aşırı dozdur. Her yerde, her zaman ve her koşulda önümde olmanın tutkusu. Bağımlıyım, katı bir bencillikle bir hayat yaşamanın, içime hapsolmanın ve ego kalıplarından çıkamamanın gerginliğidir. Aynı zamanda öz-değeri aşırı korumak için verilen zararın tutarsız hikayesidir. Bencil insanlar genellikle bilişsel çarpıtma dediğimiz seçenekleri kendilerine mantıklı açıklamalar yapmak veya daha doğrusu kendilerini ve başkalarını kandırmak için kullanırlar.
Her zaman mükemmel ve doğru olmalılar. İnsan ilişkilerinde daima kendini açığa çıkarırlar. Haklıyım, ne söylersem söyleyeyim, sık sık benim istediğim gibi kalıplar duyacaksınız. Bu ihtiyaçlar karşılanmazsa büyük sorunlar ortaya çıkabilir. Kendileri için neredeyse diğerini görmezden gelen bir eşiğe gelirler.
Narsisizm ile benzer kişilik özelliklerine sahiptirler. Bununla birlikte, narsisistik kişilik bozukluğu kadar şiddetli değildir ve farklı yönleri de vardır.
Özellikle çiftlerde, ilişkilerde en çok kendini gösteren bencil tutumlar. Tartışmaların çoğu “ben” savaşlarından kaynaklanıyor. Her zaman büyük bir ilk sorun vardır. İnsanlar, ana meselelerinin ötesine geçerek olayları bir öz-değer savaşına dönüştürebilirler.
Empati, kaybolan en önemli beceridir. Savaş devam ederken, kendinizi diğer kişinin yerine koymaya çalışmak, duygularını ve düşüncelerini anlamaya çalışmak tamamen ortadan kalkar. Bencillik bu nedenle uzun vadede sağlıklı iletişim kurmada ve sosyal ilişkileri sürdürmede zorluklara neden olabilir.
Aileler, özellikle çocukluk döneminde bencil tavırlar sergilememeye dikkat etmelidir. Çocuklara verilen yanlış tavsiye ve talimatlardan daha fazla haberdar olmaları gerekir. Ben her zaman kendini savunan herkesten üstün olmalı ve herkesten üstün olmalıyım, sürekli kendini düşünerek büyüyen çocuklar bu durumun genç örnekleridir.
Başkalarının inançlarına, düşüncelerine ve davranışlarına tamamen teslim olmadan;
Değerini katı bir şekilde ortaya koymadan benliği korumak arasındaki sınırda kalmak sağlıklıdır. Benci olabileceğiniz tam olarak budur. Başkalarına kendimizi görmezden gelmeden değer verebiliriz ve ilk önce kendimizi sevdiğimizde başkalarıyla sevgiyi paylaşabiliriz.
Kendi düşüncelerimizi yok etmeden başkasının düşüncelerini dinleyebiliriz ama kendimizden sakladığımız saygıyı bulamayız. Bencil insanların koyamayacağımız sınırlar koymasına izin veriyoruz. Bu yüzden önce beni söylediğimizde, bencilce söyleme konusunda dikkatli olmalıyız. Benci olmak, hayır demeyi öğrenmek ve ilişkilerimizde sağlıklı sınırlar oluşturmaktan geçer. Ancak bunları başka birine zarar vermeden başarabilirsek; İstediğimizi ve ihtiyacımız olanı tereddüt etmeden ifade edebiliyorsak benciliği çok doğru kullanıyoruz demektir.
Blog